Böbrek nakli sonrasında verici hla antijenlerine karşı oluşan antikorların flow cytometry cross match yöntemi ile saptanması
Ayna,Tülay Kılıçaslan
Böbrek nakli sonrasında verici hla antijenlerine karşı oluşan antikorların flow cytometry cross match yöntemi ile saptanması Ayna, Tülay Kılıçaslan,Danışman:Mahmut Çarin - İstanbul İstanbul Üniversitesi 2005. - 79 s. tab. 27cm.
Kısaltmalar ve özgeçmiş var
İÇİNDEKİLER GİRİŞ ve AMAÇ 1 GENEL BİLGİLER 2 Kronik Böbrek Yetmezliği 2 Böbrek Transplantasyonu 2 Büyük Doku Uygunluk Kompleksi 4 MHC Sınıf I Genleri 4 MHC Sınıf II Genleri 5 İmmum Sistem Hücreleri 6 T lenfositleri 6 T yardımcı Lenfositler 6 T öldürücü Lenfositler 7 B Lenfositleri 7 İmmunglobulinler 8 Zincir Tipleri 8 Hafıf zincir 8 Ağır zincir 8 Doğal Öldürücü (NK) Hücreleri 11 İmmum Cevap 12 Transplantasyon 15 Direkt Sunum 16 İndirekt Sunum 16 Graft Rejeksiyonunu Effektör Mekanizması 17 Sensitizasyon Fazı 17 Effecktör Faz 20 Allograft Rejeksiyonunun Effektör Mekanizması 21 Hiperakut Rejeksiyon 21 Akut Rejeksiyon 22 Kronik Rejeksiyon 24 Transplantasyondan Sonra Oluşan Antikorlar 25 Çaprazlama (Cross match) 26 Akım Sitometrisi 27 Akım Sitometrisi ile Crossmatch 29 İkincil Antikor 29 Monoklonal Antikor 29 Kontrol Serumları 30 T ASCM 30 B ASCM 31 GEREÇ ve YÖNTEM 32 Hasta Grubu 32 Çalışmada Kullanılan Cihaz ve Malzemeler 32 Cihazlar 32 Kimyasal Maddeler 33 Diğer Malzemeler 33 Yöntem 33 Kandan PBMC'lerin İzolasyonu 33 Test Tüplerinin Analizi 35 İstatistiksel Değerlendirme 35 BULGULAR 36 TARTİŞMA 56 ÖZET 64 SUMMERY 66 KISALTMALAR 68 KAYNAKLAR 70 ÖZGEÇMİŞ 75
'ASCM nakil öncesinde böbrek hastalarında DSA\'ların olup olmadığını araştırmak amacıyla uygulanan bir test yöntemidir.Yüksek duyarlılığından dolayı düşük orandaki HLA Sınıf I antikorların yanı sıra Sınıf II antikorların tesbitine de imkan sağlamaktadır.Bu yöntem ile gerek aktivasyonu komplemana bağlı olan,gerekse aktivasyonu komplemana bağlı olmayan tüm IgG alt grupları tesbit edilebilmektedir.Bu çalışmada yüksek hassasiyetinden dolayı nakil öncesi CM testlerinde tercih edilen ASCM yöntemi ile nakil sonrası oluşabilecek antikorların araştırılması ve tesbit edilen antikorlar ile rejeksiyon ve graft sağkalımının karşılaştırılması amaçlanmıştır.Akraba canlı vericiden böbrek transplantasyonu yapılan 50 alıcıdan nakil sonrası 1.,7.,14.günlerde,1.,3.,6. ve 12.aylarda serum edilerek tüm serumlar toplandıktan sonra taze verici hücreleri ile ASCM uygulanmıştır.Nakil öncesinde tüm hastalara CDCCM uygulanırken,46 hastaya ASCM uygulanmıştır.44 hastanın ASCM sonucu negatif olarak belirlenirken 2 hastanın B ASCM(+)olarak değerlendirilmiştir.Bu iki hastanında nakil sonrası ASCM sonucu(-)\'tir.Hastalardan birisi kronik rejeksiyon nedeni ile takipte iken diğerinin böbrek fonksiyonları normaldir.Toplam 11(%22) hastada ASCM(+)olarak değerlendirilmiştir.Bunların 4 tanesi (%8) T ve B ASCM(+),4 tanesi(%8) B ASCM(+) ve 3 tanesi T ASCM(+)\'dir.Böbrek transplantasyonu olan 50 hastada 2(%4)hiperakut rejeksiyon,4(%8)akut rejeksiyon atağı,2 tanesi akut rejeksiyon atağı geçiren hastalar olmak üzere 5(%10)kronik rejeksiyon gelişmiştir.Rejeksiyon geçiren hastalardan 6(%54,5)\'i nakil sonrası ASCM(+) olan hastalardır.Bu grup için yapılan istatistiksel çalışmada ASCM(+)sonuçlar ile rejeksiyon ve graft sağkalımı karşılaştırılmasında sonuçlar anlamlı bulunmuştur. Antikorları oluşma zamanına göre,ilk 1 ay içinde oluşan antikorlar (Grup 1),1 ay ile 12 ay arasında oluşan antikorlar (Grup 2)olmak üzere iki gruba ayırdığımızda,Grup 1\'de 9 ASCM (+) sonuçtan 5(%55.5) tanesi rejeksiyon geçrien hastalara aitken,Grup 2\'de 2 ASCM pozitif hastadan 1(%50) tanesi rejeksiyondan dolayı takip edilmektedir. Bu grupta ise,erken dönemde ortaya çıkan antikorların rejeksiyon ve >2 kreatin düzeyleri ile değerlendirilmesi istatistiksel olarak anlamlıdır.Bu tez çalışmasına dahil edilen ASCM(+) ve ASCM(-)olan hastalar,ortalama kreatin düzeylerindeki artış açısından değerlendirildiğinde,nakil sonrası 7.günde istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilmiştir.Rejeksiyon olan ve olmayan olan hastaların test günlerindeki kreatin düzeylerindeki artışın ortalaması değerlendirildiğinde de nakil sonrası 1., 7. ve 14.günde istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilmiştir.Nakil sonrası ASCM(+)olan sonuçları,hastaların hastanede daha uzun kalmaları açısından değerlendirildiğinde,istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur.ASCM,nakil öncesinde böbrek hastalarında DSA\'ların varlığını araştırmak amacıyla uygulanan bir test yöntemi olmasına karşın,nakil sonrasında özellikle erken dönemde uygulandığında rejeksiyonun değerlendirilmesine katkıda bulunacağı görülmektedir.Hassas bir yöntem olan ASCM,nakilden sonra gelişebilecek hümoral reaksiyonlar hakkında bilgi vermektedir. Anahtar kelimeler:Akım sitometrisi ile Cross Match,nakil sonrası DSA,rejeksiyon graft sağkalımı. DETECTON OF POST TRANSPLANT DONOR SPECIFIC ANTIBODIES AGAINST DONOR HLA ANTIGENS BY FLOW CYTOMETRIC CROSS MATCH Flow Cytometric Cross-Match (FCCM) assay in used to detect the presence of pretransplant. Donor Specific Antibodies (DSA) in renal transplant patients. HLA Class II antibodies as well as low levels of HLA Class I can be detected owing to its high sensitivity. Complement dependent and independent IgG subtypes can be quantified by FCCM. This dissertation investigates possible post transplant antibodies with FCCM. Comparison of post transplant antibodies with rejection and survival rates were also done. FCCM was performed to 50 living related recipient renal transplant patients sera (sera collected on 1st, 7th, 14th days and 1st, 3rd, 6th, 12th month) with fresh donor cells. CDCCM and FCCM were also done to all and 46 pretransplant patient respectively. Two patients showed B FCCM (+), while the rest 44 patients had negative FCCM. Of these two patients one was under surveillance of a chronic rejection episode while the renal function of second patient was in normal range. A total of 11 patients had FCCM (+); in which 8% was positive in B and T FCCM, while 8% was only B FCCM and 6% was only T FCCM positive. Among fifty patients, rejection periods were observed as follows; 2 patients (4%) hiperacute rejection period., 4 patients (8%) acute rejection episodes and 5 patients chronic rejection period. Nearly fifty five percent of the patients were post transplant FCCM (+). FCCM positive patient has been shown to have significant relation when compared to rejection episode and graft survival rates. FCCM positive patients were divided into two groups according to antibody formation times. Group 1, antibody formation in 1 month, had 9 FCCM patients of which 55.5% experienced the rejection, while group 2, antibody formation in 1 to 12 months, had two patients with one chronic rejection. The latter group had a significant relation with serum creatin level of ≥ 2. Increment in erum creatin level on most transplant day 7, in ASCM (+) patients were found to be statistically significant. Moreover, post transplant creatin level on day 1, 7, 14 depicted significant values in patients experiencing rejection. Hospitality duration was also found to be significantly increased in patients with positive FCCM results. FCCM is routinely used to detect DSA in pretransplantation period. The results of this dissertation indicates the importance of FCCM in most transplant period. FCCM when applied in the early post transplant period, is likely to give important clues for the existence of humoral reaction thus may hint a possible rejection. Keywords: Flow cytometry cross-match, post transplant DSA, rejection, graft survival.'
Tıbbi biyoloji
medical biology
Böbrek nakli sonrasında verici hla antijenlerine karşı oluşan antikorların flow cytometry cross match yöntemi ile saptanması Ayna, Tülay Kılıçaslan,Danışman:Mahmut Çarin - İstanbul İstanbul Üniversitesi 2005. - 79 s. tab. 27cm.
Kısaltmalar ve özgeçmiş var
İÇİNDEKİLER GİRİŞ ve AMAÇ 1 GENEL BİLGİLER 2 Kronik Böbrek Yetmezliği 2 Böbrek Transplantasyonu 2 Büyük Doku Uygunluk Kompleksi 4 MHC Sınıf I Genleri 4 MHC Sınıf II Genleri 5 İmmum Sistem Hücreleri 6 T lenfositleri 6 T yardımcı Lenfositler 6 T öldürücü Lenfositler 7 B Lenfositleri 7 İmmunglobulinler 8 Zincir Tipleri 8 Hafıf zincir 8 Ağır zincir 8 Doğal Öldürücü (NK) Hücreleri 11 İmmum Cevap 12 Transplantasyon 15 Direkt Sunum 16 İndirekt Sunum 16 Graft Rejeksiyonunu Effektör Mekanizması 17 Sensitizasyon Fazı 17 Effecktör Faz 20 Allograft Rejeksiyonunun Effektör Mekanizması 21 Hiperakut Rejeksiyon 21 Akut Rejeksiyon 22 Kronik Rejeksiyon 24 Transplantasyondan Sonra Oluşan Antikorlar 25 Çaprazlama (Cross match) 26 Akım Sitometrisi 27 Akım Sitometrisi ile Crossmatch 29 İkincil Antikor 29 Monoklonal Antikor 29 Kontrol Serumları 30 T ASCM 30 B ASCM 31 GEREÇ ve YÖNTEM 32 Hasta Grubu 32 Çalışmada Kullanılan Cihaz ve Malzemeler 32 Cihazlar 32 Kimyasal Maddeler 33 Diğer Malzemeler 33 Yöntem 33 Kandan PBMC'lerin İzolasyonu 33 Test Tüplerinin Analizi 35 İstatistiksel Değerlendirme 35 BULGULAR 36 TARTİŞMA 56 ÖZET 64 SUMMERY 66 KISALTMALAR 68 KAYNAKLAR 70 ÖZGEÇMİŞ 75
'ASCM nakil öncesinde böbrek hastalarında DSA\'ların olup olmadığını araştırmak amacıyla uygulanan bir test yöntemidir.Yüksek duyarlılığından dolayı düşük orandaki HLA Sınıf I antikorların yanı sıra Sınıf II antikorların tesbitine de imkan sağlamaktadır.Bu yöntem ile gerek aktivasyonu komplemana bağlı olan,gerekse aktivasyonu komplemana bağlı olmayan tüm IgG alt grupları tesbit edilebilmektedir.Bu çalışmada yüksek hassasiyetinden dolayı nakil öncesi CM testlerinde tercih edilen ASCM yöntemi ile nakil sonrası oluşabilecek antikorların araştırılması ve tesbit edilen antikorlar ile rejeksiyon ve graft sağkalımının karşılaştırılması amaçlanmıştır.Akraba canlı vericiden böbrek transplantasyonu yapılan 50 alıcıdan nakil sonrası 1.,7.,14.günlerde,1.,3.,6. ve 12.aylarda serum edilerek tüm serumlar toplandıktan sonra taze verici hücreleri ile ASCM uygulanmıştır.Nakil öncesinde tüm hastalara CDCCM uygulanırken,46 hastaya ASCM uygulanmıştır.44 hastanın ASCM sonucu negatif olarak belirlenirken 2 hastanın B ASCM(+)olarak değerlendirilmiştir.Bu iki hastanında nakil sonrası ASCM sonucu(-)\'tir.Hastalardan birisi kronik rejeksiyon nedeni ile takipte iken diğerinin böbrek fonksiyonları normaldir.Toplam 11(%22) hastada ASCM(+)olarak değerlendirilmiştir.Bunların 4 tanesi (%8) T ve B ASCM(+),4 tanesi(%8) B ASCM(+) ve 3 tanesi T ASCM(+)\'dir.Böbrek transplantasyonu olan 50 hastada 2(%4)hiperakut rejeksiyon,4(%8)akut rejeksiyon atağı,2 tanesi akut rejeksiyon atağı geçiren hastalar olmak üzere 5(%10)kronik rejeksiyon gelişmiştir.Rejeksiyon geçiren hastalardan 6(%54,5)\'i nakil sonrası ASCM(+) olan hastalardır.Bu grup için yapılan istatistiksel çalışmada ASCM(+)sonuçlar ile rejeksiyon ve graft sağkalımı karşılaştırılmasında sonuçlar anlamlı bulunmuştur. Antikorları oluşma zamanına göre,ilk 1 ay içinde oluşan antikorlar (Grup 1),1 ay ile 12 ay arasında oluşan antikorlar (Grup 2)olmak üzere iki gruba ayırdığımızda,Grup 1\'de 9 ASCM (+) sonuçtan 5(%55.5) tanesi rejeksiyon geçrien hastalara aitken,Grup 2\'de 2 ASCM pozitif hastadan 1(%50) tanesi rejeksiyondan dolayı takip edilmektedir. Bu grupta ise,erken dönemde ortaya çıkan antikorların rejeksiyon ve >2 kreatin düzeyleri ile değerlendirilmesi istatistiksel olarak anlamlıdır.Bu tez çalışmasına dahil edilen ASCM(+) ve ASCM(-)olan hastalar,ortalama kreatin düzeylerindeki artış açısından değerlendirildiğinde,nakil sonrası 7.günde istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilmiştir.Rejeksiyon olan ve olmayan olan hastaların test günlerindeki kreatin düzeylerindeki artışın ortalaması değerlendirildiğinde de nakil sonrası 1., 7. ve 14.günde istatistiksel olarak anlamlı sonuçlar elde edilmiştir.Nakil sonrası ASCM(+)olan sonuçları,hastaların hastanede daha uzun kalmaları açısından değerlendirildiğinde,istatistiksel açıdan anlamlı bulunmuştur.ASCM,nakil öncesinde böbrek hastalarında DSA\'ların varlığını araştırmak amacıyla uygulanan bir test yöntemi olmasına karşın,nakil sonrasında özellikle erken dönemde uygulandığında rejeksiyonun değerlendirilmesine katkıda bulunacağı görülmektedir.Hassas bir yöntem olan ASCM,nakilden sonra gelişebilecek hümoral reaksiyonlar hakkında bilgi vermektedir. Anahtar kelimeler:Akım sitometrisi ile Cross Match,nakil sonrası DSA,rejeksiyon graft sağkalımı. DETECTON OF POST TRANSPLANT DONOR SPECIFIC ANTIBODIES AGAINST DONOR HLA ANTIGENS BY FLOW CYTOMETRIC CROSS MATCH Flow Cytometric Cross-Match (FCCM) assay in used to detect the presence of pretransplant. Donor Specific Antibodies (DSA) in renal transplant patients. HLA Class II antibodies as well as low levels of HLA Class I can be detected owing to its high sensitivity. Complement dependent and independent IgG subtypes can be quantified by FCCM. This dissertation investigates possible post transplant antibodies with FCCM. Comparison of post transplant antibodies with rejection and survival rates were also done. FCCM was performed to 50 living related recipient renal transplant patients sera (sera collected on 1st, 7th, 14th days and 1st, 3rd, 6th, 12th month) with fresh donor cells. CDCCM and FCCM were also done to all and 46 pretransplant patient respectively. Two patients showed B FCCM (+), while the rest 44 patients had negative FCCM. Of these two patients one was under surveillance of a chronic rejection episode while the renal function of second patient was in normal range. A total of 11 patients had FCCM (+); in which 8% was positive in B and T FCCM, while 8% was only B FCCM and 6% was only T FCCM positive. Among fifty patients, rejection periods were observed as follows; 2 patients (4%) hiperacute rejection period., 4 patients (8%) acute rejection episodes and 5 patients chronic rejection period. Nearly fifty five percent of the patients were post transplant FCCM (+). FCCM positive patient has been shown to have significant relation when compared to rejection episode and graft survival rates. FCCM positive patients were divided into two groups according to antibody formation times. Group 1, antibody formation in 1 month, had 9 FCCM patients of which 55.5% experienced the rejection, while group 2, antibody formation in 1 to 12 months, had two patients with one chronic rejection. The latter group had a significant relation with serum creatin level of ≥ 2. Increment in erum creatin level on most transplant day 7, in ASCM (+) patients were found to be statistically significant. Moreover, post transplant creatin level on day 1, 7, 14 depicted significant values in patients experiencing rejection. Hospitality duration was also found to be significantly increased in patients with positive FCCM results. FCCM is routinely used to detect DSA in pretransplantation period. The results of this dissertation indicates the importance of FCCM in most transplant period. FCCM when applied in the early post transplant period, is likely to give important clues for the existence of humoral reaction thus may hint a possible rejection. Keywords: Flow cytometry cross-match, post transplant DSA, rejection, graft survival.'
Tıbbi biyoloji
medical biology