Thesis (MA) - Cyprus International University. Institute of Graduate Studies and Research Turkish Language and Literature Department

Includes bibliography (sheets 117-121)

ÖZET
Geçmişten bugüne baktığımızda kadının toplumdaki önemi tam anlamı ile
anlaşılamamaktadır. Bunun en önemli sebebi ataerkil sistemle iç içe hayatını sürdüren
bazı çevrelerdir. Bu tarz yetişen erkeklerin aile yaşamındaki baskın tutumu bu duruma
zemin hazırlamaktadır. Çeşitli kuruluşlar bu konu ile ilgili geniş çapta çalışmalar
sürdürmektedirler. Feminizm, kadınların hakları ve kadın erkek eşitliğini savunan
düşünce sistemidir. Feminist düşünürler tüm bu olgulardan söz ederken, kadının varoluşu
konusunun ayrıntılı irdelenmediği görülür.
Simone de Beauvoir öncülüğünde kadının varoluşu konusu yeni bir kimlik kazanmıştır.
Beauvoir’ın görüşleri ve varoluşçu filozofların fikirleri doğrultusunda Varoluşçu
Feminizm kavramı ortaya çıkmıştır. Tüm feminist kuramların ilgilendiği konular farklılık
gösterir. Araştırma alanlarının birinci basamağı kadının varoluşunu esas alan Varoluşçu
Feminist kuram olmalıdır. Varoluşçu Feminist kuram, kadınların geçmişten bugüne
varoluş mücadelesini araştırır. Her alanda olduğu gibi edebiyatta yer alan eserlerde
yazarlar, kadınların varoluşuna değinmişlerdir. Çeşitli roman ve öykülere baktığımızda
kadın ve kadın sorunlarının ön planda yer aldığını görürüz. Jale Sancağın eserlerinin de
bu açıdan incelenmesi toplumda olumlu yönde farkındalık sağlayacaktır. Jale Sancak,
kadının mücadelesini ve toplumda var olma çabasını öykü ve romanlarında dile getirir.
Ataerkil sistemin ve erkek egemen toplumun yaratmış olduğu olumsuz yargılara rağmen,
ayakları yere sağlam basan kadın profilleri çizmesi yazarı özgün kılan yanıdır.
Bu çalışma kapsamında kadınların varoluş yolculuğu feminizm bağlamında, ataerki ve
evlilik, özgürlük, kadına yönelik şiddet, yalnızlık, fedakârlık, yabancılaşma, umut, ihanet
gibi kavramlar üzerinden incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Feminizm, Jale Sancak, Kadın, Varoluş

ABSTRACT
When we look from the past to the present, the importance of women in society cannot
be fully understood. The most important reason for this is some circles that continue their
lives intertwined with the patriarchal system. The dominant attitude of men who grow up
in this style in family life prepares the ground for this situation. Various organizations
carry out extensive studies on this issue. Feminism is a system of thought that advocates
women's rights and equality between men and women. While feminist thinkers talk about
all these phenomena, it is seen that the existence of women is not discussed in detail.
Under the leadership of Simone de Beauvoir, the subject of the existence of women
gained a new identity. In line with the views of Beauvoir and the ideas of existentialist
philosophers, the concept of Existential Feminism has emerged. The issues that all
feminist theories deal with differ. The first step of research areas should be Existential
Feminism, which is based on the existence of women. Existential Feminist theory
explores women's struggle for existence from past to present. As in every field, in the
works in the field of literature, the authors mentioned the existence of women. When we
look at various novels and stories, we see that women and women's issues are at the
forefront.
Examining the works of Jale Sancak from this point of view will create a positive
awareness in the society. Jale Sancak expresses the struggle of women and her struggle
to exist in society in her stories and novels. The fact that she draws women's profiles that
are firmly on the ground compared to the negative rules created by the patriarchal system
and the male-dominated society is what makes her unique. Within the content of this
study, the existential journey of women was examined in the context of feminism through
concepts such as patriarchy and marriage freedom, violence against women, loneliness,
sacrifice, alienation, hope, betrayal.
Keywords: Existence, Feminism, Jale Sancak, Woman