Çin Halk Cumhuriyeti uluslararası sistemin yeni hegemonu olabilir mi?
Elvan Yıldız; Danışman: Özker Kocadal
- Lefkoşa Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi 2017
- IX, 119 s. harita, tablo, şekil 30.5 cm CD
CD var
Kaynakça var(110-118 s.)
'ABSTRACT The United States of America has the control of global economical system and international financial markets. In addition to this, the American Dollar has a key role in international trade as a convertible reserve currency. Scientifically and technologically, United States is also leading the cutting-edge areas of innovation. Thanks to the high welfare levels and hosting large number of World's top universities, USA is seen as a center of attraction by the world's youth. In sense of military USA has an unmatched global power. When all these features are taken into account, USA is considered as the hegemon of the international system. The People's Republic of China has shown tremendous economic development during last forty years. As the economic power increases, the PRC, which has increased its military power, has also become interested in international policy issues and has increased its initiatives in global politics. In addition, the development of China in the fields of science and technology still continues. Thanks to the collaborations and investments that China has done in the international system, the area of influence of its soft power is also increasing steadily. The PRC has become the world\'s largest economy, leaving behind the USA in terms of purchasing power parity thanks to rise in economic power. When all these developments are considered, the question of whether the PRC has become a rival to USA's hegemony occupies the agenda on international relations and political science. In this study, answer to the question \"Can the PRC be the New Hegemon of the International System? \"was searched. Since the concept of hegemony and the concept of power are related to one another, this study focuses on how these concepts shape international relations between states. Mackinder\'s "heartland theory", Brzezinski\'s "grand chessboard theory" and Kindleberger's "hegemonic stability theory" are examined as the leading theories on the qualities of being a hegemon. In the framework of these theories, USA\'s politics were analyzed to find out how it established its hegemony and its struggles with its rivals while establishing hegemony. PRC's politics were analyzed to find out it whether PRC wants to be the hegemon of international system. Energy security issues, hard power elements, soft power elements and technology levels have been compared by researching the current state of the USA\'s and China\'s in the international system. Thus, in addition to researching whether the PRCis willing to become a hegemon, it has been revealed whether China has enough power to become a hegemon. Key words: International System, Power, Hegemony, China, USA. ÖZ Amerika Birleşik Devletleri; küresel ekonomik sistem ve finans piyasaları üzerinde kontrol sahibidir. ABD Doları da uluslararası ticarette konvertibl niteliği olan rezerv para birimidir. Bilim ve teknoloji alanlarında gelişmelere öncülük etmektedir. Dünyanın en iyi üniversitelerine ve yüksek refah seviyesine sahip bir ülke olmasından dolayı eğitim ve kültür bakımından dünya gençleri tarafından cazibe merkezi olarak görülmektedir. Ordusu, küresel anlamda etkin bir askeri güçtür. Bütün bu özelliklerinden ötürü Amerika Birleşik Devletleri uluslararası sistemin hegemonu olarak kabul edilmektedir. Çin Halk Cumhuriyeti son kırk yıllık süreç boyunca muazzam bir ekonomik gelişme göstermiştir. Ekonomik gücü arttıkça askeri gücü de artan Çin Halk Cumhuriyeti'nin uluslararası politika konularına ilgisi ve küresel siyasetteki ağırlığı da artmıştır. Bunlara ilaveten; bilim ve teknoloji alanlarındaki gelişimi de devam etmektedir. Uluslararası sistem içerisinde geliştirdiği işbirlikleri ve yaptığı yatırımlar sayesinde de yumuşak gücünün, nüfuz alanını giderek genişletmektedir.Çin Halk Cumhuriyeti ekonomik gücündeki yükselişi sayesinde satın alma gücü paritesi bakımından Amerika Birleşik Devletleri'ni geride bırakarak dünyanın en büyük ekonomisi haline gelmiştir. Tüm bu gelişmeler birlikte değerlendirildiğinde; Çin Halk Cumhuriyeti'nin küresel anlamda Amerika Birleşik Devletleri'ne rakip hale mi geldiği sorusu, uluslararası ilişkiler ve siyaset bilimi alan yazınında önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada "Çin Halk Cumhuriyeti'nin Uluslararası Sistemin Yeni Hegemonu Olabilir mi?" sorusuna yanıt aranmıştır. Hegemonya kavramı ile güç kavramı birbirleri ile bağlantılı kavramlar olduğundan dolayı; bu kavramların uluslararası ilişkileri nasıl şekillendirdiği mercek altına alınmıştır. Hegemon olmanın nitelikleri konusunda önde gelen teoriler olan "hegemonik istikrar teorisi", "satranç tahtası teorisi" ve "kara hakimiyeti teorisi" incelenmiştir. Bu teoriler çerçevesinde de ABD'nin politikaları analiz edilerek hegemonyasını nasıl tesis ettiği ve hegemonyasını tesis ederken karşısına çıkan rakipleri ile nasıl mücadele ettiği araştırılmıştır. Edinilen bilgilerin ışığında da Çin Halk Cumhuriyeti'nin milli hedefleri ve politikaları da incelenerek; ABD hegemonyasına meydan okumayı ya da uluslararası sistemin liderliğini üstlenmeyi iç ve dış politikalarına ve hedeflerine yansıtıp yansıtmadığı ve bu konuda istekli olup olmadığı araştırılmıştır. ABD'nin ve Çin'in uluslararası sistem içerisindeki güncel durumları da araştırılarak; enerji güvenliği, sert güç unsurları, yumuşak güç unsurları ve teknolojik seviyeleri kıyaslanmıştır. Böylelikle Çin Halk Cumhuriyeti'nin hegemon olma yolundaki istekli olup olmama durumunun; iç ve dış politikalarına yansımasına ilave olarak, hegemon olmak için yeterli güce sahip olup olmadığı ortaya çıkarılmıştır. Anahtar Kelimeler: Uluslararası Sistem, Güç, Hegemonya, Çin, ABD.'
International Relations Department Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı